MEME KANSERİ GEÇİRMİŞ BİR KADINA POSTMENOPOZAL HORMON TEDAVİSİ VERİLEBİLİR Mİ?

Evet, artık zamanı geldi –

Hormon tedavisinin meme kanseri yaptığı iddiasının tekrar gözden geçirilmesi gerekir. 2002 yılında yayınlanan Kadın Sağlık İnisyatifi (women’s health initiative-WHI) çalışması yayınlanana kadar postmenopozal kadınlara sıcak basmaları yakınmalarına karşı, kalp sağlığını, kemikleri, bilişsel fonksiyonları korumak ve sağlıklı yaşamı uzatmak için on yıllarca estrojen ve projestin kombinasyonu hormonlar hep önerildi ve uygulandı. WHI çalışması hormon tedavisinin kalp ve damarları korumadığını ve meme kanserini de artırdığını rapor edince dünya üzerindeki milyonlarca kadın kullandıkları hormonları kestiler ve diğer kadınlara da hormon tedavisi hiç başlanmadı. Sonuçta, sadece menopoz yakınmalarını yatıştırmak amacıyla, 60 yaşından önceki ellili yaşlardaki kadınlara mümkün olan en düşük dozda ve en kısa sürede hormon verilmesi görüşü yerleşti.

Şimdilerde yeniden özellikle estrojen hormonunun menopoz sonrası uygulanabileceği görüşü dillendirilmeye başlandı. Bu görüşe göre daha başlangıçta, WHI araştırma ekibi, çalışma sonuçlarını yanlış değerlendirdi. Şöyle ki hormon verilen ve verilmeyenlerle karşılaştırıldığında meme kanseri riski yüksek bulunduğu iddia edilen  grup, aslında hormon verilmeyen karşı gruptaki kadınların meme kanseri riskleri normal dağılımdan daha düşük olduğu için hedefe konuldu. Bir diğer deyişle, hormon kullanmayan kadınların  meme kanseri riskleri toplumda görülmesi gerektiğinden daha düşük olduğu için göreceli olarak hormon kullanan kadınların bulunduğu çalışma grubunda daha çok kanser olgusuna rastlandı. Karşılaştırılan 2 grup, meme kanseri riski bakımından eşit değillerdi. Tüm kadınların geçmiş dosyaları tekrar incelenip önceden zaten hormon kullanmış olanlar değerlendirme dışı bırakılınca, hormon kullanan ve kullanmayanlar arasındaki meme kanseri riskleri eşitlendi.

Meme kanseri geçirmiş ve sonradan hormon kullanmış olan kadınların incelendiği 25 bilimsel yayından sadece bir tanesinde (HABITS) hormon kullanmaya bağlı artmış meme kanseri tekrarlama riskine rastlandı. Tekrarlayan kanserler hem estrojen reseptör pozitif hem de negatif olgulardı ve yeni tümörler lokal veya karşı taraf memede gelişmişlerdi.

Sonuç olarak, kanser geçirmiş ve tedavisi tamamlanmış kadınların postmenopozal estrojen kullanabilmelerini savunan görüş, savlarını şöylece destekliyorlar. Madem ki meme kanseri geçirmiş kadınların sonradan gebe kalmaları yasaklanmıyor (estrojen reseptör pozitif olanlar bile) ve bunların doğumları sonrasında da hiçbir nüks artışı görünmüyor, o halde neden estrojen yasaklanarak bu kadınlara menopozal yakınmaların şiddetinden cehennem hayatı çektiriliyor?

  •  Bluming AZ, et al. Cancer J. 2022;doi:10.1097/PPO.0000000000000595.

Hayır. Meme kanseri geçirmiş kadınlara sonradan kesinlikle estrojen verilmemeli –

Meme kanserleri başarıyla tedavi edilen pek çok genç kadın sonraki yıllarda doğal olarak menopoza giriyorlar ve önemli bir kısmında sıcak basmaları, terlemeler ve diğer vazomotor yakınmalar ortaya çıkıyor. Hatta menopozdan önce bile yıllarca estrojen düzeylerini baskılayıcı tedaviler kullanıyorlar. Böylece çok uzun yıllar yaşam kalitesini düşürücü menopozal yakınmalar bu kadınların yaşamını sınırlıyor. Çalışmalar, verilecek estrojen içerikli hormon tedavilerinin bu yakınmaları yok ederken, kanser nüksünü artırdıklarını destekliyor. O halde, hormon içermeyen SSRI/SNRI ajanları ve Gabapentin etkin şekilde kullanılabilir. Her ne kadar, vajinal kuruluk ve yanma gibi estrojensizlik belirtileri vajinal estrojenle etkin şekilde yok edilebilirse de az da olsa emilerek kan dolaşımına geçmeleri, yine kullanımlarını sınırlıyor. Yerine, nemlendirici, kayganlaştırıcı kremler etkin şekilde kullanılabilir.  

Endocrine today. March 16, 2023

Öyle anlaşılıyor ki postmenopozal hormon kullanımı ile ilgili veriler ve öneriler, önümüzdeki yakın gelecekte artarak devam edecek. Tıp biliminde kesin kararlar ve ifadeler sonraki çalışmaların aksi yöndeki bulgularıyla tamamen ters yönde değişebilir. Tıp bilimi dinamiktir.

Prof. Dr. Kutay Biberoğlu

17.03.2023

Ankara