Over (yumurtalık) kistleri, endometriosis

Gerçek 2 olgunun klinik sunuları –

*Geçenlerde bir arkadaşım tanıdığı bir arkadaşı için arayıp acil randevu istedi. “Kanser demişler, hemen hastaneye yatırıp ameliyat önermişler” dedi panik içinde. O gün muayenehaneme dehşet içinde genç bir çift geldiler. Kızcağız 25 yaşında, hüngür hüngür ağlıyor. O kadar inanmışlar ki hekime, nerede en iyi şekilde ameliyat olabileceklerini sormaya gelmişler. Doktorları kanda CA125 ölçümünün yüksek olması nedeniyle kanser tanısı koymuş. Çok üzüldükleri diğer konu da çok fazla çocuk sahibi olmak istemeleriymiş. Henüz 4 aydır gebeliği deniyorlarmış.

Muayene ve ultrason muayenemde gerçekten her iki yumurtalığında 6-7 cm. kistleri vardı. Endometriosis kistleri ile çok uyumluydu. Halk arasında “çikolata kisti” denilen cinsten. Öncelikle kendilerine bunun kanserle ilişkili olmadığını söyledim. Emin olamadılar. Rahatlayamadılar. O kadar inanmışlardı ki kanser olduğuna..

Endometriosis, sadece rahim iç duvarını örten ve her adet kanamasıyla dışarıya atılıp 1 ay sonraki diğer adet kanamasına kadar hormonların uyarısıyla tekrar oluşan endometrium denilen dokunun rahim boşluğu dışında, karın zarında, yumurtalıklarda, barsaklar üzerinde hatta beyinde, gözde, aklınıza gelebilecek her vücut kısmında odaklar halinde bulunmasıdır. Her adet kanamasıyla bulundukları yerlerde de sızıntı şeklinde kanama yaparlar. Kanın tahrişiyle yapışıklıklar oluşur. Yumurtalıklardan salgılanan estrojen hormonu ile beslenirler, dolayısıyla ergenlikten menopoza kadar bu odaklar canlıdır. Yumurtalıklarda olduğu zaman çikolata kisti oluştururlar. Kistin içindeki kan bekleyince pıhtılaşır, çikolata kıvamına dönüşür. Adını buradan almıştır. Oysa içine kanayan her kist aynı görüntüyü verebilir yani her çikolata kisti endometriosis değildir. Basit, kendiliğinden kaybolabilecek yumurtalık kistleri de çikolata kisti şeklinde görülebilir ve birkaç ay içinde kendiliklerinden kaybolurlar.

Hastamızda bu kistler sebat ettiler ve tanımızın gerçekten endometriosis olduğu kesinleşti. CA125 testinin hemen bütün endometriosis olgularında yükselebileceğini anlattım. Biraz daha rahatladılar. Tanıdan nasıl bu kadar emin olabildiğimi sorduklarında ultrason ile endometriosis kisti tanısının neredeyse yüzde 100 söylenebileceğini, kanserde ultrason görüntüsünün çok farklı olduğunu anlatmaya çalıştım.

Hastamızın hiç ağrısı yoktu oysa sanılır ki endometriosis mutlaka çok şiddetli adet ağrısı yapar. Bazılarında sürekli ağrı olabilir, yine cinsel ilişki de derin ağrı olabilir ama şart değil. Genç hastamızda olduğu gibi.. Sadece önceden 2 defa şiddetli ağrı ile acil servise gitmişler ama 1-2 gün içinde ağrı kaybolmuş. Bunun nedeni de bazen kistlerden karın içine sızma olmasıdır.

İnternetten okumuşlar ki endometriosis, kısırlığa yol açar ve ameliyat ya da tüp bebek yapılmadan çocuk olmaz. Bunun da yanlış olduğunu, birçok kadının defalarca doğurduğunu, sonradan tesadüfen endometriosis kistleri olduğunun bulunabileceğini anlattım. Her ne kadar kist çaplarının büyük olmasına karşın acilen bir ameliyatın gerekmediğini, ameliyat olurlarsa yumurtalıklarından yumurta kayıplarının olacağını, ayrıca ameliyatın geride yapışıklıklara yol açarak da gebe kalmalarını  zorlaştırabileceğini söyledim. Henüz yeterli süredir gebeliği denemedikleri için deneme süresini daha uzatarak kendiliklerinden gebe kalma şanslarını denemelerini önerdim.

Hastamız bir ay sonra acilen telefonla aradı ve şiddetli karın ağrısı olduğunu söyledi. Muayene de acil ameliyatı gerektiren bir önemli durum yoktu, sadece kistler bir miktar sızdırmışlardı. Kendilerine isterlerse ameliyat yapabileceğimi  ama tercihimin ağrı geçince gebeliği denemeye devam etmeleri yönünde olduğunu söyledim.

Bu arada çok emindim ki başka hekimlere de danışacaklar. Varsın danışsınlardı. Bir süre sonra geri geldiler. Bana gittikleri 5 hekimden üçünün hemen ameliyat, ikisinin de tüp bebek önerdiklerini söyleyerek benden tüp bebek tedavisi uygulamamı istediler. Bu arada deneme süreleri 4-5 ay daha uzamıştı. İsteklerini kabul ettim ve tüp bebek hazırlıklarına başladık. Bir sonraki adet kanamasıyla ilaçlara başlama kararı aldık.

Bir sonraki adet hiç başlamadı. Genç kadın gebe kalmıştı. Şu anda sağlıklı bir bebkleri var. Gebelik süresince kistleri çok küçüldü ama daha küçük boyutlarda aynen yerlerinde duruyorlar. Hiç ağrısı yok. Gebeliğin bu hastalığın tedavisi olduğunu da benden öğrendiler. Demek ki paniklemeden, sakin şekilde zaman kazanmak, hekimine güvenmek hastaların lehinedir. Hepimiz çok mutluyuz.

 

*20 yaşında bekar, genç kız referansla çok şiddetli pelvik ağrı yakınması ile başvurdu. Muayene ve ultrasonunda iki taraflı çikolata kisti ile uyumlu, bir tarafta 5-6 cm, diğerinde 7-8 cm kistleri mevcuttu. Adet ağrıları non steroidal  anti inflamatuar ilaçlara duyarsızdı. Üç defa şiddetli ağrı ve bayılma hissi ile acil servise başvurmuşlar ve en sonuncu başvuru 1 hafta önceydi.

Endometriosis kistleri ilk olguda olduğu gibi hiç ağrı yapmayabilirler de, bu olguda olduğu gibi acil servise gidecek kadar ağrılı da olabilirler. Sunduğum olguda 3 kez acil servis başvurusu ve baygınlık hissi kistlerin sızdırmasına bağlı idi. Anne babası ve kendisi ile uzun uzun konuştuk. Bunun kötü bir tümör olmadığını ancak üreme hayatı boyunca tekrarlayabileceğini, kistlerin karın boşluğu içine patlama riskini, zaman zaman çok şiddetli ağrıya yol açabileceğini, normal şartlarda ameliyatı tercih etmediğimizi ancak kistlerin hem çok büyük hem de ağrının ilaç tedavilerine cevap vermediğini, tüm bu nedenlerle ameliyatın kaçınılmaz olduğunu anlattım. Acil olmayan şartlarda bir operasyonun titiz bir mikrocerrahi ile ilerde evlenip gebe kalmak istediğinde sorun çıkmayacak şekilde yapılmasını önerdim.

Bir daha başvurmadılar. Belli ki kendilerini yeterince aydınlatamamış, ikna edememiştim. Aradan 6 ay geçti ve kızın babasından gece yarısı acil bir telefon aldım. Panik içindeydi. Genç kız bir özel hastanenin acil servisine yatırılmış, kan basıncı düşmüş, bilinci yarı açıkmış. Ameliyat ettiğimde karın içi tamamen kist içeriği ile doluydu. Yumurtalıklar olabildiğince korunarak kistlerini çıkardım. Sorunsuz şekilde iyileşip taburcu oldu. Son 6 aylık süreçte ailenin kızlarını ben muayene ettikten sonra bir başka hekime götürdüklerini, kendilerine kistleri küçültmek için ağızdan alınan hap şeklinde ilaç tedavisinin olduğunun söylendiğini, tedavi sırasında adetlerin kesildiğini öğrendim. Sonrası, anlattığım gibi acil ameliyat ile sonlandı.

Ülkemizde yumurtalık kistlerinin tedavisinde yanlış uygulanan bir yaklaşım var ve çok yaygın. Öncelikle söylemem gerekir ki hiçbir kist ilaçla tedavi edilemez. Basit yumurtalık kistleri (ki çok sık görülürler) zaten birkaç adet kanaması süresinde kendiliklerinden kaybolur.  Bu kistlerin tedavisinde doğum kontrol haplarının hiçbir yeri yoktur ve tamamen gereksizdir. Eğer kendiliğinden kaybolmuyorlarsa kistler özelliklerine göre izlenirler ya da ameliyat edilirler. Son yıllarda endometriosis yani çikolata kistlerinin de (anlattığım genç kızda olduğu gibi) ilaç ile küçültülebileceği gibi yanlış bir alışkanlık daha yerleşmeye başladı. Unutmayalım ki  endometriosis kistleri estrojen hormonu ile beslenirler. Estrojen ilaçla baskılandığında adetler önce düzensizleşir, sonra tamamen kesilir ve kistler bir miktar küçülür ama ilaç kesildiği anda aniden tekrar tedavi öncesi boyutlarına dönerler. Aynı kural rahimdeki myomlar (halk arasında rahim uru denilen) içinde geçerlidir. Bir diğer deyişle, diyeceğim o ki ilaçlar tedavi etmezler, sadece geçici olarak baskılarlar. Ömür boyu tedavi edilemeyeceğine göre ilacın kesilmesiyle kistler ya da urlar yine eski halinde yumurtalıklarda ve rahimde ortaya çıkarlar. Endometriosis ile bağlantılı ağrı tedavisinde verildiği sürece ilaç tedavisi çok etkilidir ama kist tedavisinde değil. Hiçbir yakınması olmayan genç kızlarda tesadüfen bulunan yumurtalık kistleri için medikal tedavi vermek yanlıştır, malpraktis yani kötü tıp uygulamasıdır.

Bu iki olgunun öyküleri bütün endometriosis hastalarına ithaf olunur. Sağlıkla kalın.

Prof. Dr. Kutay Biberoğlu

10 Haziran 2018

Ankara