GEBELERİN UZAK DURMALARI GEREKENLER SADECE SİGARA VE ALKOL MÜ? ÇEVREDE BULUNAN KİMYASALLARDAN NASIL KORUNMALI?

Blog sayfamda, web sitemde, sosyal media / biberoglu linklerimde gebelerin sigara, alkol, hava kirliliği, yiyecek, içecek konularında dikkat etmeleri gerekli önlemleri önceden belirtmiştim. Bazı kimyasalların düşük hızını artırdığını, bebeğin büyümesini yavaşlattığını, hatta anormalliklere yol açtığını uzun yıllardır biliyoruz. Böcekleri ve yabani otları yok eden ilaçlar, bazı ev temizlik ürünleri, kurşun içeren boyalar, civa, dış cephe ahşap yüzeylerini koruma amaçlı kullanılabilecek bakır, krom, arsenik gibi metaller, oje, bazı kozmetikler ve saç düzleştiricilerin içine eklenen formaldehit, mobilyaların, ev ve otomobil tekstillerinin ve giysilerin alev almalarını azaltmak için yüzeylerine sürülen kimyasallar, kuru temizlemede kullanılan maddeler, evlerde sıklıkla bulundurduğumuz naftalin, kimyasalların en klasik örnekleri arasında sayılabilir.

Çok yeni yayımlanan bir çalışma, gebelerin maruz kaldıkları kimyasalların, taşıdıkları bebeklerin zihinsel gelişimlerini, motor becerilerini ve konuşma yetilerini olumsuz etkileyebildiklerini rapor etti. Plastik ve benzerleri, günlük yaşamımızda en çok iç içe olduğumuz, bisfenol-A ve ftalat gibi içerikler rahatlıkla anneden kan yoluyla bebeğe geçebiliyor ve gebelerin bu petrol ürünlerinden olabildiğince uzak durması gerekli. Gıda paketlemede, yiyeceklere teması olan materyallerde, kozmetiklerde, kişisel bakım ürünlerinde, oyuncaklarda, çantalarda, ayakkabılarda, yapı malzemelerinde, bahçe sulama hortumlarında hatta ilaçlarda, medikal malzemelerde yaygın olarak bulunabiliyorlar.

Bir grup kimyasal var ki [(per- / poli-floroalkil (kısaca içinde “fluoro” ismi geçen her madde ; PFA’lar)] halı ve koltukların (3M ScotchGard Sprey, Stainmaster, Polartec, Gore-Tex vb.) yüzeylerinin su, yağ ve diğer maddeler ile leke tutmalarını önlüyor ve kan dolaşımına dolayısıyla bebeğe de geçebiliyor. Paket servisi yapılan hazır gıdaların ve yağlı besinlerin, içeceklerin taşındıkları ambalaj ve kapların, ünlü uluslar arası markaların ürettikleri Gore-tex su, rüzgar geçirmeyen, aynı zamanda nefes aldığı iddia edilen(?) ceket/montların (Columbia, Adidas vb.), ayakkabıların (Nike, Puma, Adidas), mayo ve bikinilerin (Disney, Burberry), yeni Apple spor modeli saat kayışlarının, hatta Oral-B diş iplerinin yüzeylerinde PFA’lar mevcut. Evlerimizin en önemli birimi olan mutfaklarımızda Teflon etiketli yapışmayı önleyen ürünler yerine örneğin paslanmaz çelik veya demir tavalar tercih edilmelidir. Teflon’un sadece tencere tavalarda olduğunu sanmayın, kabaca 75,000 kozmetik ve kişisel bakım ürününde de bulunuyorlar. Bu arada güneş kremi ve losyonlarını da unutmayın. Avobenzon, oksibenzon gibi maddelerin kanımıza ve diğer vücut sıvılarına örneğin gebelerde bebeğin içinde bulunduğu amniotik sıvıya, anne sütüne de önemli miktarlarda geçebileceğini biliyoruz.

Bu ve benzeri maddeler hormon gibi etki yapabiliyor, erkek bebeklerin genital organ gelişimlerini bozabiliyor, aynı zamanda erişkinlik döneminde kalp damar hastalıkları ve şeker hastalığı risklerini artırabiliyor. Kısaca pek çok erişkinlik hastalığının temelleri anne karnındaki dönemde atılıyor.

Günlük yaşantımızın her noktasında yer alan plastik ve benzeri sentetik maddelere temasın en aza indirgenmesinde yarar var;

  • Yiyecek ve içecekler için plastik yerine cam, seramik gibi kapların tercih edilmesi
  • Plastik paket içinde satılan besinlerin tüketilmemesi
  • Organik, mevsim sebze ve meyvelerinin iyi yıkanarak ve kabukları soyularak yenilmesi
  • Plastik kullanmak zorundaysak, kimyasalların yayılmaması için bunların bulaşık makinesi yerine elle yıkanması
  • Civalı olması muhtemel konserve yiyecekler ve balıkların tüketilmemesi
  • Güzel kokan her türlü üründen – ki çoğu ftalat içerir (sabun, oda spreyi, deodoran vb.) uzak durulması
  • Gebelikte kişisel bakım ürünü ve kozmetiklerin kullanılmaması veya kimyasal içermeyenlerinin tercih edilmesi
  • Olabildiğince kendinizin hazırlayabileceği bal, hindistan cevizi yağı, sodyum bikarbonat, sirke ve tuz içerikli ev yapımı nemlendirici, şampuan veya parfüm kullanılması
  • Kirli havada dışarıya çıkılmaması, temiz havada evlerinizin havalandırılması
  • Tozdaki ağır metalleri temizlemek için evinizin, iş yerlerinizin yerlerinin sık sık ve nemli paspasla silinmesi
  • Ve hepsinin en önemlisi, ellerin sık sık su ve sabunla yıkanması.

Panikleyip “biz bunların hangi birisiyle uğraşacağız” demeyin. Yapabileceğinizin en iyisini yapmaya çalışınız. Bu bile yeterlidir.

Kadın sağlığı ile ilgili pek çok bilgiye blog.drkutaybiberoglu.com,  www.drkutaybiberoglu.com adreslerinde, ayrıca instagram, IGTV, facebook, youtube/biberoglu linklerinde ulaşabilirsiniz.

Sağlıklı bir yaşam dilerim.

Prof. Dr. Kutay Biberoğlu

06.03.2020

Ankara