AŞIRI ADET KANAMASI
Düzenli adet döngüleriyle birlikte adet kanamasının günlük miktar ve veya süresinin uzaması nedeniyle aşırı kan kaybı hiç kuşkusuz kansızlığa, buna bağlı sağlık sorunlarına neden olur.
Adet döngülerinin uzunluğu her ay farklılık gösterebilir. Adet sıklığı, miktarı ve süresi öncekilerden farklı, daha az ya da çok, daha kısa ya da uzun süreli olabilir. Bu değişimler olağandır.
Adet döngülerinin bir adet başlangıcından bir sonraki adet başlangıcına kadarki uzunlukları 21 günden (bazı kaynaklarda 24) kısa, 35 günden (bazı kaynaklarda 38) uzun olmadıkça normal kabul edilirler yani yumurtlama fonksiyonu çalışıyor, üreme hormonları temel olarak normal kabul edilebilir. Bu alt ve üst sınırlardan kısa ve daha uzun süren adet döngüleri ise yumurtlama olmadığını düşündürmelidir. Kadın sağlığı açısından böyle durumlarda adet döngüsü süresi 45 gün ve üzerinde ise tek başına salgılanan estrojen hormonunun meme ve rahim zarı üzerine kalınlaştırıcı olumsuz etkisi akıldan çıkarılmamalı ve mutlaka hekim kontrolunda dışardan progesteron hormone verilerek engellenmelidir.
Bu makalenin konusu düzenli adet gören yani yumurtlama sorunu olmayan ama aşırı kanayan kadınlardır. Kadınlar adetlerinin arttığını ifade ederek sıklıkla hekime başvururlar. Bu noktada önemli olan gerçekten kanama miktarında anormallik olup olmadığına karar verebilmektir. Normalden fazla kanamanın tanımı güçtür. Miktar olarak 80 ml üzeri, süre olarak 7 günden uzun kanamalar normalden fazla kabul edilir. Kaybedilen kan hacmi ancak kullanılan ped ve tamponların laboratuarda incelenmesi ile ve sadece akademik amaçla ölçülebilir. En güvenilir göstergelerden birisi anemi yani kansızlığın varlığıdır ki bu durumda kan örneğinde hemoglobin, hematokrit, ferritin değerleri düşüktür. Adet kanı içinde küçük pıhtıların olması olağanken el ayası büyüklüğündeki pıhtılar fazla kanama olarak değerlendirilirler. Görsel olarak ped üzerindeki kanın bıraktığı izin büyüklüğüne göre değerlendirme yapmayı sağlayan şematik rehberlere internetten ulaşılabilir (Pictorial blood loss assessment charts).
Yönetim Planı
Tıp biliminde esas olan yakınmanın nedenini bulup bunun temelden tedavisidir. Genel olarak düzenli olan adet döngülerinin varlığında sadece süre ya da günlük miktar olarak aşırı kanamalar, başta rahim urları (myoma uteri), adenomyosis olmak üzere pek çok iyi huylu patoloji kaynaklıdır. Dolayısıyla aşırı adet kanamasının öncelikle nedenininin araştırılması gerekir. Bulunan nedenler gerektiğinde ilaçlarla medikal olarak, bazen ise cerrahi olarak tedavi redilirler.
Düzenli adet döngüleri olan kadınlarda kanama olmaması gerekli günlerde başlayan ara kanamaları (cinsel ilişki sonrası kanamalar dahil) lekelenme şeklinde de olsa daha sağlık için zararlı hatta kötü huylu hastalık kaynaklı oalbilir. Bu tür anormal kanamalar kesin tanı konulana kadar ileri tanı yöntemleri ile irdelenmeli, tanı konulmadan ilaç tedavisi kesinlikle uygulanmamalıdır. Bu paragrafta belirtilen anormal kanamalar bu söyleşinin sınırları dışındadır.
Bu söyleşinin konusu olan düzenli adet döngüsü sınırları içinde ve olağan günlerde aşırı kanama yakınmasında eğer hekiminiz kanama nedenini bulup cerrahi tedavi önermemişse siz de aşağıdaki yönetim planını yine hekiminizin onayı ile evde kendiniz uygulayabilirsiniz. Kanama miktarını azaltmakta oldukça etkili olduklarını bizzat yaşayacaksınız.
Kanama azaltıcı ilaçlar
Non-steroidal anti-inflamatuar (NSAID) ilaçlar aslında hemen her evde bulunan özellikle ağrılı adetleri olan kadınların sıklıkla aldıkları bazı ağrı kesici ilaçlardır. Ana maddeleri indometazin, diklofenak, naproksen, etodolak, meloksikam ve benzerleridir. Yarılanma ömürlerine gore genellikle 12 saatten daha sık alınmamalı, olabildiğince kısa süre için kullanılmalıdır. Çalışmalar kanamayı azaltıcı estrojen ve projestinli (doğum kontrol hapı vb.) haplar kadar kanama miktarını azaltmakta etkili olduklarını göstermektedirler.
Tranexamik asid tabletleri diğer kullanılabilecek bir alternatif ilaçtır. Pıhtılaşmayı artırarak etki yaparlarsa da pıhtı atma (emboli), inme, flebit oluşumunda artışa neden olmazlar. Yine de daha once pıhtılaşma sorunu yaşamış insanların öncelikle tıbbi kontroldan geçmeleri ve kendiliklerinden tranexamik asid almamaları uygun olur.
Doğum kontrol hapları özellikle uzun sure kullanımda rahim zarını (endometrium) incelterek kanama miktarını ve süresini azaltabilir hatta adeti tamamen kesebilir. Bu durum sadece hap alındığı sürece görülür. Hap kesildiktan hemen sonra kanama miktarları ve süreleri eski haline döner. Pıhtılaşmaya eyilimli insanlar için Tranexamik asidle ilgili söylenen sakıncalar doğum kontrol hapları için de geçerlidir.
Tek başına projestin içeren haplar da aşırı kanamayı azaltıp aynı zamanda gebelikten koruyan seçeneklerden bir tanesidir. Pıhtılaşmaya eyilim öyküsü bunların kullanımı için bir sakınca oluşturmazlar. Asıl istenmeyen etki ise beklenmeyen zamanlarda ara kanamalarına yol açmalarıdır.
Bu sohbette aşırı adet kanaması yaşayan kadınlarda hekim kontrolu yapıldıktan sonra kullanılabilecek uzun dönem tedavi alternatifleri tartışılmıştır.
Prof. Dr. Kutay Biberoğlu
21.02.2025
Ankara